238- "Her Ümmet
Kendi Kitabına çağrılır"[Casiye 28] Ayeti
29251 nolu hadis'te geçiyor
"De ki:
"Allah'ı Bırakıp da Taptıklarınızı Gördünüz mü,[Ahkaf 4] Ayeti
239- "De ki: Hiç
Düşündünüz mü; şayet Bu, Allah Katından ise ve Siz Onu inkar Etmişseniz,
israiloğullarından Bir Şahit de Bunun Benzerini Görüp inandığı Halde Siz Yine
de Büyüklük Taslamışsanız"[Ahkaf 4] Ayeti
240- "O Azabın, Yayılarak
Vadilerine Doğru Yöneldiğini Gördüklerinde: "Bu Yaygın Bulut Bize Yağmur
Yağdıracaktır" Dediler,[Ahkaf 24] Ayeti
238- "Her Ümmet
Kendi Kitabına çağrılır"[Casiye 28] Ayeti
29251 nolu hadis'te geçiyor
"De ki:
"Allah'ı Bırakıp da Taptıklarınızı Gördünüz mü,[Ahkaf 4] Ayeti
1. İbn Abbas
21813 İbn Abbas der ki -Süfyan: "Bildiğim kadarıyla o bunu
Allah'ın Resulünden nakletmiştir" dedi-: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): " ... Yahut bİr bilgİ kalıntısı. .. [Ahkaf 4] buyruğunu
açıklarken: "Bundan kasıt remil ilmidir'' buyurdu.
[Sahih]
Heysemi (11335) der ki:
"Bunu Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir ve elMu'cemu'l-evsat'ta
Taberani rivayet etmiş olup ifade şöyledir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e ''Hat (remil ilminin hükmü/aslı) nedir?'' diye soruldu. O da: ''Bir
bilgi kalıntısıdır'' buyurdu."
239- "De ki: Hiç
Düşündünüz mü; şayet Bu, Allah Katından ise ve Siz Onu inkar Etmişseniz,
israiloğullarından Bir Şahit de Bunun Benzerini Görüp inandığı Halde Siz Yine
de Büyüklük Taslamışsanız"[Ahkaf 4] Ayeti
2. Avf b. Malik
21814 Avf b. Malik anlatıyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ile birlikte Yahudilerin bayram gününde yanlarına gittik. Tapınaklarına
girdiğimizde bu girişimizi pek hoş karşılamadılar. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onlara: ''Ey Yahudiler! İçinizden, Allah'tan başka ilah
olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Resulü olduğuna dair şehadet eden on iki
kişi çıkarın ki bunun karşılığında Allah'ın öfkesi yeryüzündeki tüm Yahudilerin
üzerinden kalksın’’ buyurunca hepsi sustu, içlerinden cevap veren olmadı. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı çağrı yı ikinci kez yaptı, ama yine
kimse cevap vermedi. üçüncü kez aynı çağrı yı yapması üzerine yine kimse cevap
vermeyince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kabul etmiyor musunuz? Vallahi
inansanız da, inanmasanız da ben (bütün insanların, kendisinden sonra
haşredildiği) Haşirlim! Ben (kendisinden sonra Nebi gelmeyen) Akib'im! Ben
(seçilmiş olan) Mustafa'yım'' buyurdu.
Sonra Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte oradan ayrılmak üzere harekete
geçtik. Tam çıkmak üzereyken arkadan bir adam: "Ey Muhammed! Bekle!"
dedi. Adam daha sonra Yahudilere döndü ve: "Ey Yahudiler! Beni nasıl biri
olarak bilirsiniz?" diye sordu. Yahudiler: "Allah'ın Kitab'ını
(Tevrat'ı) senden, babandan ve dedenden daha iyi bilen ve anlayan birini
bilmiyoruz" karşılığını verdiler. Adam: "O zaman Allah adına şahadet
derim ki Tevrat'ta vasıflarını okuduğunuz Nebi budur!" deyince, Yahudiler:
"Yalan söylüyorsun!" karşılığını verdiler ve öncesinde övdükleri bu
adamı kötülemeye başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de
onlara: ITalan söylüyorsunuz ve sonradan söylediğiniz bu sözler kabul edilemez!
Demin bunu hayırla anarken, iman edince yalanlamaya ve kötülemeye başladınız.
Bu sözünüz kabul edilmez'' buyurdu. İki kişi olarak girdiğimiz sinagogdan
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ben ve Abdullah b. Selam (o adam)
olmak üzere üç kişi çıktık. Allah da bu konuda: "De ki: Hiç düşündünüz mü;
şayet bu, Allah katından ise ve siz onu inkar etmişseniz, İsrailoğullarından
bir şahit de bunun benzerini görüp inandığı halde siz yine de büyüklük
taslamışsanız? Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğru yola
iletmez"[Ahkaf 10] ayetini indirdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Taberani,M.
el-Kebir 18/46 (83), İbn Hibban (511/2106) ve Hakim (3/415 "Sahih")
rivayet ettiler. Heysemi (7/105-106) ravilerinin Sahih'in ravileri olduğunu
söyledi.
240- "O Azabın,
Yayılarak Vadilerine Doğru Yöneldiğini Gördüklerinde: "Bu Yaygın Bulut Bize
Yağmur Yağdıracaktır" Dediler,[Ahkaf 24] Ayeti
1. Hz. Aişe
21815 Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Aişe der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, ağzının içi görülecek kadar
güldüğünü görmüş değilim. Onun gülmesi tebessümden ibaretti. Bir bulut veya
rüzgar gördüğü zaman da bunun etkisi hemen yüzüne yansırdı. Bir defasında ona:
"Ey Allah'ın Resulü! İnsanlar bir bulut gördükleri zaman yağmur getirir
ümidiyle sevinirler. Oysa bakıyorum da, sen bulut gördüğün zaman bundan hoşlanınadığın
yüzünden okunabiliyor" dediğimde şu karşılığı verdi: ''Ey Aişe! Gelen
bulutun azap da getirmediği konusunda bana kim güvence verebilir? Zira rüzgarla
azaba maruz kalan topluluk da olmuştu. Azabı da getiren bulutu gördüklerinde:
''Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur'' demişlerdi. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(4828-9), Müslim (899) ve Ebu Davud (5098) rivayet ettiler. 8032 (l)'de tekrar
etmiştir.